
İçindekiler
ToggleReiki ile Yaratıcılığını Keşfet: Ruhun Işığını Yeryüzüne Taşımak
Hepimiz bu dünyaya vermek üzere bazı hediyelerle geliyoruz. İçine doğduğumuz sistem doğamıza aykırı tasarlandığı için, bu getirdiğimiz hediyeleri, yeteneklerimizi keşfetmemiz zor olabiliyor.
Daha ilk okul yıllarından itibaren, bize verilen, hayatta kalmak için yapmamız gereken işlerin ve bu işleri yapabilmemiz için almamız gereken eğitimlerin seçenekleri, bir elin parmağının sayısını geçmiyor.
Bu sistemin yöneticileri senin yaratıcı ve sağlıklı olmanı istemiyor. Çünkü kölelere ihtiyaçları var, kendi gücünün farkında olan bireylere değil.
Yaratıcılığın Önündeki Toplumsal ve Ailevi Engeller
Okul ve jenerasyonlar boyunca travmaları taşıyan aile sistemi içerisinde, çocuğun kendi, o eşsiz yeteneklerini keşfetmesi ve geliştirmesi çok zordur.
Okul, her çocuğu özel ve eşsiz bir varlık olarak görüp onun kendini keşfetmesine yardımcı olacak güvenli bir alan olması gerekirken, her çocuğa aynı eğitimi vererek onun bireysel farklılıklarını görmezden geliyor. Yani bir travma kaynağı haline geliyor.
Aile ise eğer kendi travmalarını çalışmamış bireylerden oluşuyorsa, yine aynı şekilde toplum tarafından dışlanmamak ve hayatta kalma korkusuyla, aynı güdüleri çocuğa veriyor ve onu sınırlandırıyor. Hatta bazı durumlarda, kendini gerçekleştirememiş aile üyeleri, bilinçli veya bilinçsiz olarak, çocuğunun kendisini gerçekleştirebilme olasılığından korkuyor, onu kıskanıyor ve engellemeye çalışıyor.
Bu şekilde kendimizi keşfedemeden, doğamıza aykırı, sevmediğimiz meslekleri seçiyoruz. Doğamıza aykırı yaşıyoruz ve doğasına aykırı yaşayan her varlık gibi hasta oluyoruz. Daha sonra, bizi ruhumuzla, duygularımızla, bedenimizle bir bütün olarak görmeyen ve incelemeyen başka kurumlardan, iyileşmemize giden yolun sırlarını bize vermelerini bekliyoruz.
Yaratıcılık Bastırıldığında Ne Olur?
Yaratamayan bir insan depresyona girer. Yaratıcılığını özgürce aktaramayan kişi kötü alışkanlıkların bağımlısı haline gelir. Eğer kişi bu yaratma enerjisinin dışa özgür bir şekilde çıkmasının bir yolunu bulamamışsa, içindeki fokur fokur kaynayan, ifade bulmak için ağlayan ruhunun parçalarını ancak uyuşturarak kontrol altına alabilir.
Yaratıcılığın Farklı Biçimleri
Yaratıcılık, çocuk yapmaktan tutun, bir yemek pişirmek, bir sanat eseri yaratmak, dans etmek, resim yapmak, insanları bir araya getirmek ve bu gibi çok geniş bir yelpazede incelenebilir. Hatta bazen yaratıcılık, hiçbir şey yapmamaktır, sadece bu evrendeki kendi varlığını bilmek ve kendi özüne sadık kalarak, kendi gerçekliğinden dürüstçe nefes alıp vermektir.
Çağımızın en büyük sorunu, felç olmuşcasına bu içimizdeki yaratıcı enerjiyi aktaramamak, içinde yaşadığımız boyutta bir şekil almasını sağlayamamaktır.
Yaratıcı Enerjinin Özgür Akışını Engelleyen İnançlar
Ben şarkıcı olmak istediğimde 10, yazar olmak istediğimde 15, psikolog olmak istediğimde 17, reşit olur olmaz bale kursuna yazılmaya gittiğimde 18 yaşındaydım. Bu işlerin hiçbirinin para kazandırmayacağı ya da zaten benim bunların hiçbirinde başarılı olamayacağım mesajı bana verildi. Hiçbir şekilde desteklenmedim. Kimsenin beni görmediği, duymadığı ve bilmediği kendi dünyamda, kendi hayalimde, paralel bir gerçeklikte, ben bunların hepsini oldum. O kadar içimde hissettim ki, özellikle bunlardan bazılarını, artık kendi hayal dünyamdan, bu dünyaya taşımak için bir ihtiyaç bile duymadığımı düşündüm.
Aslında kaçırdığım konu şuydu: bu dünyada kendini gerçekleştirmek, gerçekten çok büyük cesaret istiyor. Öncelikle kendini bilmek en büyük cesaret ve sonrasında kendini gerçekleştirecek gücü bulabilmek…
İçimizde getirdiğimiz, ruhumuzun dışarı akmak üzere bekleyen ışığı, çok yoğun ve parlak olabiliyor. Eğer küçükken bunu, yakınlarımızda, kendi içlerindeki parlak ışıktan, kendi travmaları nedeniyle bize ayna tutarak yansıtabilecek kişiler olmadıysa, kendi ışığımızdan korkabiliyoruz. Çünkü kendimizi çok yalnız ve garip hissediyoruz. Bu da bizde, sevdiğimiz şeyler için çaba harcayabilecek gücü ve güveni eksik bırakabiliyor.
O her zaman yapmak istediğin, ortaya çıkarmak istediğin eser için çalışmaya değmez mi?
O ilk kalemi ve kağıdı eline alıp yazmaya başlamak, o fırçayı ve boyaları tozlu kutularından çıkarıp içindeki yaratıcılığın, Yaradanın akmasına izin vermek için çalışmaya değmez mi?
Gitarı eline alıp, parmaklarının acımasına rağmen ve istediğin şekilde henüz çalamıyor olsanda, bıkmadan yılmadan o içindeki çıkmak isteyen tınıları azıcık da olsa duyduğunda yaşadığın mutluluğu hissetmek için, çalışmaya değmez mi?
Ancak çok yeteneklilerin, çok özellerin, çok şanslıların, seçilmişlerin, kendi yaratıcılıklarını gerçekleştirebilecekleri de bu sistemin bir yalanı. Sanırım kendini gerçekleştirebilmenin yolu, bütün cesaretini toplayıp, yaratmak istediğin her neyse, o konuda cüretli bir adım atarak, onun ihtiyaç duyduğu zamanı ve enerjiyi ona vermekten geçiyor.
O içindeki sabote eden sese rağmen, “bu kadar çalışıyorsun da ne olacak”, “bu çabaların ne işe yarayacak”, “ başaramayacaksın, seninle alay edecekler” gibi içimize işlemiş, bize verilmiş değersizlik mesajlarına rağmen, hem kendin için hem de bu dünyaya kazandırabileceğin güzellikler için çaba harcamaya değmez mi?
Bu dünyada senden bir tane daha aynısı yok. Yaradanın mükemmel olmasını sağlayan mükemmel parçalarından bir tanesisin ve senin bu dünyaya getirdiğin hissi aynı şekilde verebilecek, taklit edebilecek başka bir varlık daha yok.
Reiki ile Yaratıcılığın Önündeki Engelleri Dönüştürmek
Elmasların toprağın en derinliklerinde çok yüksek basınç altında, çok uzun sürede oluştukları ve toprağın, bir zaman geldiğinde bu elmasları çeşitli patlamalarla yüzeye çıkardığı söyleniyor. Elmasın içinden geçen ışık, birden fazla kez yön değiştirerek yüzeyine geri yansır. Kendi içinden parlar, ışığı alır çoğaltarak yansıtır. Işıkla eşsiz bir etkileşim kurduğu için değerli ve büyüleyicidir. Kesimi de bu özellikleri en iyi şekilde yansıtmak için özel tekniklerle yapılır.
Şimdi kendini bir elmas gibi düşün. Senelerce çok derinlerde büyük baskılar, zorluklar altında oluşmuşsun ve zamanı geldiğinde birden büyük bir patlamayla yüzeye çıkmışsın. Işığın binbir tonunu en saf şekilde yansıtıyorsun. Burada elmasın kesiminin, ışığı en iyi şekilde yansıtması için önemli olması gibi, senin de ışığını en parlak haliyle yansıtman için, kendini özenle biçimlendirmen gerekebilir.
Reiki öncelikle travmalarımızı iyileştirmek, kendimizi tanımak ve her şeye rağmen kendimiz olup, bunu ifade etmemiz ve yaratıcılığımızı ortaya çıkarmamız konusunda bize yardımcı olabilecek, tanrının, varoluşun bize gönderdiği eşsiz bir araçtır. Reiki ile yaratıcılığını keşfet!
Reiki seanslarım hakkında daha fazla bilgi almak veya
kendinize uygun bir zaman dilimi belirlemek için
her zaman bana ulaşabilirsiniz!
Bu hizmetler tıbbi tedavi yerine geçmez. Detaylı bilgi için Yasal Uyarı sayfamızı inceleyiniz.